Nogay Türkleri Türk toplulukları içinde en fazla soykırıma uğramış bir
Türk topluluğudur.Haliyle en çok şehit veren Türk topluluğu olarak şehitlerimizi
anıyoruz. Nogayların uğradığı sürgün ve soykırımlara kısaca değinmenin faydalı
olacağına inanmaktayım.Bilindiği gibi Nogay adı Altınorda Han ve başbuğlarından
biri olan Nogay Hanın adından gelmektedir. Nogay Hana bağlı Türk boyları onun
ölümünden sonra kendilerine Nogay adını vermişlerdir.
Nogay Han,1299 yılında Mecusîlikte kalan Altınorda Hükümdarı Tokta Hanın
yaptığı savaşta bir Rus eri tarafından şehit edilmişti.Tokta han ile Nogay Han
arasındaki mücadeleden Nogaylar pek sarsılmış olarak çıktı. Rus kaynaklarındaki
haberlere bakılırsa, bu pek kalabalık topluluk Nogayın ölümünden sonra ana yurtları
olan Kırım ile Tuna arasındaki sahadan ceza olarak doğuya İdil ırmağının öte yakasına
doğru sürülüp,Hazar bozkırının Yayık (Ural) ile Çim (Emba) ırmakları arasında bırakıldı.
Bir grup Nogay da Bizans yoluyla Anadoluya geçti. Bu Nogayların birinci soykırım
ve sürgün hayatı idi. 1558 yılında Nogay Hanlığında çok büyük kıtlık olur. Ruslar
bu ekonomik şartlarla siyasi kargaşalıklardan yararlanarak mirzalar arasında entrika,
çevirdiler. Bir ağıtta Bu gavur (Rus) baba ve ecdada ve malum asil insanlar arasına
kağıt parçaları dağıtarak entrikalar çevirdikleri,birbirlerini tahrip ettikleri bir
zamanda yaşadığı ndan bahsedilir. Yusuf Beyin tuzağa öldürülmesinden sonra İsmail mirza
Rus hakimiyetini tanır. Rus esaretini istemeyen Nogayların ise entrikalar karşısında
artık Volga (İdil) nehrinin batısına yani Kırım tarafına göçmekten başka çareleri
kalmamıştı. Nogaylar arasında çocuğum gavur olmasın diye ben buzları yararak Kırım
tarafına geçer giderim denmeye başlandı. İşte bu hadise de Nogaylar da ikinci
soykırım ve sürgün hadisesidir. 16,yy ikinci yarısında birçok Rus-Nogay çatışması olmuştur.
1580de Ruslar Nogay topraklarından işgal ettikleri yerlere yerleşmeye başladı ve aynı
yıl Nogayların başkenti SARAYCIKı yaktılar. 1586 yılında Ruslar Samar ırmağı
kıyısındaki Samara şehrini kurdular. 1600 yılında da Rus köylüleri Samara çevresini
işgal etmeye başladı.1601 yılında ikinci açlık hüküm sürdü. Bu ekonomik durumdan
faydalanan Ruslar Büyük Nogay Ordası topraklarını tamamen işgal etti. Bu olayda bir
milyon nogay Türkünün öldüğü söylenir. Şiirde on san Nogay bülgende, Ormembet
Biy olgende sözü ile, Ormembet beyin öldüğü tarihte bir milyon Nogayın iflas
ettiği belirtilmektedir. Bu olay da üçüncü soykırım hadisesidir.
Rus İdaresi Osmanlı devletine ve kırın Hanlığına karşı, Nogaylardan faydalanmaya
kalkmış ret cevabı alınca şiddete başvurmuştur. Bu baskıdan onlar yılmamış,Ruslara karşı
ayaklanmışlar ve isyanlar çıkarmışlardır. Millet ve Milliyetlerine sadık olan Nogaylar,
bu direnme ve boyun eğmeme yüzünden, ceza olarak öteye beriye dağıtılmışlar, hudut dışı
bile edilmişlerdir. 28 Haziran 1783 yılında Rus generali Suvorov ( Nogay kasabı ) kadın,
çocuk,ihtiyar demeden yüz binlerce Nogay Türkünü şehit etmiştir. İşte 216 yıl önce
yapılan bu faaliyet Nogaylar için dördüncü büyük soykırım olayıdır.
Beşinci büyük sürgün ve kıyım hadisesi ise 1944te kırım Türkleri ile birlikte
hayvan vagonlarına bindirilerek çoğunun yollarda şehit edildiği kıyım ve sürgün faaliyetidir.
Bu olayda sürgün edilen Nogay Türklerinin akıbetleri halen belli değildir. Sağ kalanlar
eritildi mi yoksa varlıklarını sürdürüyorlar mı bizce bilinmemektedir.
|